Türkiye’nin iş alemine bakıldığında dikkat çekici olgulardan bir tanesi de, “Markalaşmış firmalar dır. Küresel piyasalarda ve yine ülkemizde innovasyon, alınteri ve birikim sonucunda “oluşturulan markalar” gibi bu “Markalaşmış firmalar ” vaat ettikleri değer önermeleriyle ön plana çıkarlar. İşte UNG böyle bir markalaşma yolunda ilerlemektedir.
Bizler, UNG bünyesinde bu değerlerin üzerinde yükselen geleneği canlı, kuvvetli ve çağa uygun biçimde ayakta tutmaya odaklı çalışıyoruz. En büyük başarımızın, bugüne kadar yaptıklarımız arasında değil, fakat bugünden sonra yapacaklarımız arasında bulunduğuna inanıyoruz. İşte o başarının azmi ve umudu içerisinde gözümüzü gelecekten, benliğimizi ise vaadimizden ayırmadan emek veriyoruz. Sürdürülebilirliğin tutarlılıktan geçen bir yol olduğu anlayışını benimsiyor, bu tutumumuzdan taviz vermiyoruz. Yaptığımız işlerin tamamında, UNG isminin vaad ettiği güvenin en önemli belirleyicilerinden bir tanesinin kalitemiz olduğu bilinciyle hareket ediyoruz. Tüm faaliyet alanlarımızda , paydaşlarımıza, kalitenin bir sonuç değil, bir süreç olduğunu bilerek yaklaşıyoruz. Hz. Mevlana’nın; “Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol”, sözünü asla aklımızdan çıkarmıyoruz.Uzun yaşayan, başarılı markalar kimliklerini hem bir miras olarak taşırlar, hem de kendi iç değer sistemleri ve dinamizmleri ile onu zaman içerisinde tutarlılığını muhafaza ederek yeniden üretir, keşfederler. Bu bağlamda zamanın ruhuna ve değerlerine uymak fakat bunu öz değerinden taviz vermeden yapmak esastır.
Biz, UNG markasının temsil ettiği geleneğin hem sahibi, hem de bu geleneği geleceğe taşımanın hizmetkârıyız. Bu anlayış içerisinde bugün gelişirken yarınlara ve yanında teknoloji'ye ayak uydurmaya azami özen göstermek en önemli prensibimizdir. Yarınları bugün biçimliyor,
UNG ’nin geleceği, ait olduğumuz ve gelecek nesillere borçlu bulunduğumuz çevrenin bir parçasını oluşturduğunu kabul ediyoruz. Bu noktada sürdürülebilir kalkınma kavramını önemsiyoruz. İş modellerimizi ve süreçlerimizi bu bilinçle yapılandırıyor, kendimize ve çevremize duyarlı olmanın, farkındalığımızı geliştirmenin bizi zenginleştirdiğini biliyoruz.
Bu anlayış çerçevesinde 6 yılı aşan tecrübe ve birikimimizi geleceğe sağlam bir köprü kurmanın en önemli kaynağı kabul ediyoruz. Ülkemize ve insanımıza olan inacımız daim, vatanımıza olan borcumuzu ödemek ise görevimizdir anlayışıyla hareket ediyoruz. Bu bakımdan emek, üretim ve istihdamın girişimci güç ve ruhla buluşmasının ve bunlar arasında kurulacak dengenin hepimiz için aydınlık yarınların, geleceğin anahtarı olduğunun bilincindeyiz. Çalışanlarımız bizim kıymetimiz ve en önemli kaynağımızdır; markalaşmış bir isim ancak onların emek ve yüreğiyle mümkün olabilmiştir. Bu emeği tanımak ve ona saygı duymak yönetim felsefemizin temel yapı taşları arasında bulunmaktadır. Bu tavır, çalışanlarımızdan paydaşlarımıza dalga dalga yayılırken UNG ülkesine değer katmaya devam edecektir. Bu bizim sorumluluğumuz ve taahhüdümüz… Bu uzun yolculukta yanımızda yer almış ve alacak herkese derin şükranlarımı ifade ederken, hepinizi birlikte kuracağımız ortak geleceğimizi paylaşmaya davet ediyorum.